Kariyer Vakti
Kariyer Vakti
Diplomayı aldıktan sonra da mı okuyacağız. Bu kadar bilgi bana yeter!
Bu sözü ancak şaka olarak söylediğinizi düşünelim. Aksi taktirde değil iş hayatını özel hayatınızı dahi sürdürmeniz zor olur. Değişim çağında yaşarken, değişime kayıtsız kalmak ve yeniliklere adapte olmak için çalışmamak mümkün değil çünkü.
İşi bir başkasıyla paylaşın
Çocuklarımın bu tarz bir motivasyonu mükemmel bir biçimde uyguladıklarını gördüm. Kızımın bulaşıkları yıkamayı kabul etmesine karşılık oğlum da duşları ovmayı teklif ediyor. Yapmak istemediğiniz bir iş için birini işe almak, aslında bir tür alışveriştir. Bu işi yapması için bir başkasıyla takas yapın ya da ona para ödeyin. Böylece, hayallerinizle baş başa kalmaya devam edebilirsiniz.
Ah bir gren card alabilsem!
Kaçmak, yepyeni bir ortamda yepyeni bir hayata başlamak istiyorsunuz. Öyle mi? Ancak bir gerçek var ki o da Amerika da hayatın hiç de kolay olmadığı. Ayrıca zaaflarınızı ve hatalarınızı bırakamayacağınızı, onlarında sizinle birlikte geleceklerini biliyorsunuz herhalde. Unutmayın, sorunlardan kurtulmanın yolu kaçmak değil, onları çözümlemeye çalışmaktır.
Kendinizi Havanızda Hissetmediğinizde Motive Olmanın 9 Yolu
Gerçekten büyük hedef ve hayallere ulaşmak için, her zaman bunları yapılabilir küçük adımlara ayırmak gerekir. Üzerinde uğraşmayı yürekten istediğiniz bir hedef ya da hayali seçtiğinizi düşünelim; böyle bir durumda, çoğu adımı atmaktan zevk alırsınız. Hayalinizi ve işinizi ne kadar sevdiğiniz fark etmez; gerçekten yapmak istemediğiniz pek çok iş yolunuza çıkacaktır. Yapmaktan nefret ettiğimiz işler, başarımızı sabote eden unsurların ta kendisi olabilir.
İnanılmaz derecede meraklı ve öğrenmeye heveslidirler.
Çalışırlar; soru sorarlar ve okurlar; hem de hiç durmadan! İlginç bir nokta daha var. Çoğu, okulda başarı göstermişse de farkları, öğrendiklerini uygulamaları ya da bunlardan yararlanmalarıdır. Sürekli başarı, verileni ezberlemek değil, bilgiyi alıp yeni ve önemli biçimlerde yaratmak, yapılandırmak ya da uygulamaktır. Başarılı insanlar, her şeyi en ince ayrıntısına kadar öğrenmek isterler!
Kariyer planı, kariyer hedefi tuzağı
İnsanın kendini gerçekleştirme arzusu, daha fazla sorumluluk alarak farklı boyuttan işleri yönetebilme arzusu, kendi yeteneklerini geliştirme, kendini yenileme isteği, kişisel gelişim planı yapmayı gerekli kılıyor.
İş dünyası bunu işletmenin ihtiyaçlarıyla ve gelişimiyle bütünleştirerek “kariyer planı” , “ kariyer gelişimi “, adlarıyla bir program uyguluyor.
İşsizlik geriledi
Türkiye'de Nisan ayında işsizlik oranı, geçen yılın aynı ayına göre 2,9 puan azalarak yüzde 12 olarak gerçekleşti. 2009 Nisan'da yüzde 14.9 olan işsizlik oranı, 2010 Nisan'da yüzde 12 oldu.
Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Hanehalkı İşgücü Araştırması, "2010 Nisan Dönemi sonuçlarına (Mart, Nisan, Mayıs 2010)" göre, Türkiye genelinde işsiz sayısı bir önceki yılın aynı dönemine göre 547 bin kişi azalarak, 3 milyon 71 bin kişiye geriledi.
İşsizlik oranı Nisan ayında piyasa tahminlerinin üzerinde azalarak, yüzde 12 seviyesinde gerçekleşti. Geçen yıl aynı ayda işsizlik, yüzde 14,9 olarak açıklanmıştı.
Piyasalar, Nisan ayındaki işsizlik oranını yüzde 12,8 düzeyinde gerçekleşeceğini tahmin ediyordu.
Eğitimli insan kolay kolay bunamıyor
Bir yıl fazladan eğitim dahi bu hastalığın ilerlemesini önemli ölçüde azaltıyor. Oysa dünyada 35 milyon kişi bunaklıktan muzdarip...
İngiliz ve Finlandiyalı bilim adamlarının yaptığı araştırma, liseden sonra üniversite öğrenimi gören kişilerin, beyinde bunamayla bağlantılı değişikliklerden, öğrenim görmeyi bırakanlara oranla daha az etkilendiklerini gösterdi.
Araştırma ekibinde yer alan Cambridge Üniversitesi'nden Hanna Keage, daha fazla eğitimin beyindeki hasarın iyileşmesiyle ilişkisi olmadığını, yalnızca daha fazla öğrenim görenlerin bu hasarla daha iyi başa çıktıklarını söyledi.
Sonuçları Brain dergisinde yayımlanan, 872 yaşlının beyinlerinin incelendiği ve şahsi bilgilerinin kullanıldığı araştırmada ayrıca, her bir yıllık fazladan eğitimin bunama olasılığını yüzde 11 oranında azalttığı gözlendi.
Hayal gücüne sahip olan biri asla yalnız kalmaz...
Geçenlerde bir televizyon programında yazar Selim İleri böyle dedi. Evet bu uzun süredir üzerinde düşündüğüm bir konuydu.
Yalnız olmak nedir sizce? Yalnızlık birçok insanı korkutur. Yalnız kalmaktan korkan yığınla insan vardır. Yalnızlığın boyutları farklı farklıdır. Kimi yalnız başına arka yatak odasına bile gidemez. Kimi bir evde yalnız kalamaz. Kimi çevresinde insanlar olmadan yaşayamaz. Kimi de tek başına okyanusu geçmeye kalkar. Şu anda elimde 1 Nisan 2006 Hürriyet gazetesinin ilavesi var. Şöyle bir haber var:
“Atlantik’in ortasında yapayalnız bir Türk”
Okyanus aşmak, denizle ilgilenen herkesin düşüdür. Kürekle, tek başına okyanusu aşmayı düşleyen azdır, bunu gerçekleştirmek için yola çıkan ise parmakla gösterilir. İşte, Erden Eruç o mangal yürekli insanlardan biri. Eruç Atlantik Okyanusunun tam ortasında kürek çekiyor.”
Niye 3 yanlış 1 doğruyu götürür?
Ülkemizin sınav sistemlerinde niye 3 yanlış 1 doğruyu götürür? Nedenleri değil de aslında yarattığı sonuçlar üzerinden düşünelim.
Götürüyor elbette. Asıl soru: Nereye götürüyor?
Ülkemizin sınav sistemlerinde niye 3 yanlış 1 doğruyu götürür? Nedenleri değil de aslında yarattığı sonuçlar üzerinden düşünelim.
Muhteris alt mesajlar, sistemdekiler tarafından şöyle algılanıyor (bilinçli veya bilinçsiz olarak):
- Daha dikkatli olmalısın! Daha daha...
- Risk alacağına boş bırak daha iyi.
- Mükemmel olman gerek,
Tercihler 6 Ağustos'ta sona eriyor
Üniversite tercihi yapan adayların tercih formunu teslim etme süresi 6 Ağustos 2010 Cuma günü sona erecek.
Tercih işlemlerini tamamlayan adaylar, formları internetten veya başvuru merkezleri aracılığıyla ÖSYM'ye gönderebiliyor. Tercih formları 6 Ağustosa kadar teslim edilebilecek.
Tercihlerini internet üzerinden bireysel olarak gönderecek adaylar, T.C. Kimlik numarası ve ÖSYS şifresi ile ÖSYM'nin ''osym.gov.tr'' internet adresinden yapabilecek.
Bu yöntemler dışında posta, fax, elektronik posta gibi yollarla tercih bildiriminde bulunulamayacak.
“İnsan kendini yalnızca insanda tanır”
Kaç yaşında olduğun beni ilgilendirmiyor. Aşk için, hayallerin için, yaşıyor olma serüveni için, bir aptal gibi görünme riskini göze alıp almayacağını bilmek istiyorum.
“İnsan kendini yalnızca insanda tanır” cümlesi Goethe’ye aittir. Bu sözü bugün kullanmak istedim. Çünkü zaman zaman ne istediğimize karar veremediğimiz anlar oluyor. Bazen zorlanıyor kendi duygularımızı bile tanımıyoruz. Karşımızdaki kişide aradığımız özellikler konusunda çok emin olmadığımız anlar oluyor. Bugün size Kanadalı bir Kızılderili’nin harika bir şiirini yazmak istiyorum. Belki duygularınıza tercüman olur.
Geçinmek için ne yaptığın beni ilgilendirmiyor. Neyi özlediğini, kalbinin arzuladığı şeye kavuşmanın hayalini kurmaya cesaret edip edemediğini bilmek istiyorum.
Öğretim görevlileri alınacak
Abant İzzet Baysal, Yaşar ve Dicle Üniversitesi Rektörlükleri, çeşitli birimlerde istihdam edilmek üzere Profesör, doçent ve yardımcı doçent alacak.
Rektörlüklerin alımlara ilişkin duyuruları Resmi Gazetenin bugünkü sayısında yayımlandı.
Duyurulara göre Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörlüğü Diş Hekimliği Fakültesi için 1 doçent, 3 yardımcı doçent alımında bulunacak.
Yardımcı Doçent adaylarının yabancı dil sınav tarihleri daha sonra belirlenecek ve adaylara başvurdukları birim tarafından duyurulacak.
Adaylar başvurularını 15 gün içinde Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörlüğüne yapacaklar.
Formülü var mıdır?
İnsanların merak ettikleri şeyler listesinde ilk üçte kesin bu soru vardır. Her halde okul hayatında başlayıp iş hayatında devam eden bir sorudur. Okul hayatında verilen yanıtlar tatmin edici gelse de iş hayatında aynı yanıt, tam tutmaz. Okulda "çok çalışıyor, çok zeki" denip geçilen şey, iş yaşantısında tam yerine oturmaz. Bir şey eksik kalır, içe sinmez.
Bu arada, başarı kriteri nedir diye birşey aklınıza geliyorsa, boşverin. Odağımız o değil. Soruyu soranın kastettiği başarı tanımı neyse onu ele alıyoruz. Para ise para, güç ise güç, statü ise statü, mutluluk ise mutluluk....
Genelde sorunun cevabı iş yaşamında ilk 3 ila 5 sene içinde bulunmazsa patinajlar, kendisi dahil çevreyi suçlamalar, niye ben değil de o serzenişleri ve kısır döngü başlar.