Kariyer | Konular

Borçlar Kanunu kefaleti üçe ayırmış bulunmaktadır.

* Adi kefalet
* Müteselsil kefalet
* Birlikte kefalet
Bunların dışında "kefile kefil ve rücua kefil" halleri vardır. Bunlar kefaletin bir çeşidi olarak, daha çok kefaletin güçlenmesi için yapılmış olan işlemlerdir.
Borçlar Kanunu'nun 489'uncu maddesinde yer alan tanımlamaya göre "kefile kefil, alacaklıya karşı kefilin taahhüdünü temin eden kimsedir ve kefil ile birlikte mesuliyeti borçlunun taahhüdünü temin eden adi kefilin borçlu ile beraber olan mesuliyeti derecesindedir."
Rücua kefil olan kimse borçludan alacağını alamayan kefile kefildir.
Kefilin sorumluluğu borcun vadesinin gelmesi ile başlar. Ancak adi kefalette öncelikle borçlu borcunu ifa etmekle yükümlüdür. Borca kefilin müşterek müteselsil borçlu sıfatını taşıması halinde alacaklı borçlu yerine kefile başvurarak borcun ödenmesini talep edebilir.
Kefil alacaklıya karşı borçlunun kullanabileceği defileri ileri sürebilir. Kabul ettiğini gösteren imzanın huzurda alınması önem arz etmektedir. Çünkü çoğu kez kefalette imza reddi halinde bu iddia doğru çıkmaktadır.
Diğer yandan herhangi bir kişinin herhangi bir kişiye kefil olması halinde kendisine kefil olunan kişinin borcunu eda etmemesi (ödememesi) halinde kendisi hakkında alacağın tahsili cihetine gidileceğini önceden kabullenmesi gerekmektedir.