Kariyer | Konular

Kefalet sözleşmesinin geçerlilik koşulları şunlardır:

* Geçerli bir asıl borcun bulunması
* Esas bakımından geçerli bir kefalet sözleşmesinin yapılması
* Kefalet sözleşmesinin yazılı düzenlenmesi.
Kefalet sözleşmesi yapılırken kefilin yükleneceği miktarın belirtilmesi gerekir. Kefalet senedinde kefilin sorumlu olacağı miktarın gösterilmesi, kefalet akdinin sıhhat koşullarında olup, hâkim tarafından kendiliğinden göz önününde tutulacak hususlardandır. (Yargıtay 21. Hukuk Dairesi E. No: 2000/2133. K.No: 2000/2117)
Kredi kartı ile üyelik sözleşmesinde, kart hamilinin aylık harcama limiti gösterilmiş ise müteselsil kefilin bu miktarlarla sorumlu olacağı kabul edilmelidir. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi E.No: 1999/1901, K.No: 1999/2434)
Dolayısıyla kefalet öncelikle borcun miktarı ile sınırlı bir taahhüt olarak kabul edilmelidir.
Kefalet ancak muteber bir borç hakkında geçerlidir. Daha açıkçası borç var ve hukuken kabul edilebilir bir borç niteliğinde ise bu tür borç için kefalet söz konusu olabilir.
Kefilin hukuken yük altına girebilmesi için mutlak suretle medeni haklarını kullanmaya ehil bulunması zorunludur. Bir başka anlatımla kefil olabilmek için ergin ve ayırt etme gücüne sahip bir kişi olmak gerekmektedir. Ayırt etme gücüne sahip olmayanlar kefil olamazlar. Örneğin 18 yaşını doldurmamış kişi kefil olmaz.
Uygulamada giderek önemi artan kefalet akdinin oluşturulmasında üzerinde durulması gereken en önemli konulardan birisi de imzaların huzurda atılmasını sağlamaktır. Çünkü bazı hallerde kefil olarak gösterilen kişilerin imza reddine gittikleri, yapılan analizlerde de imzaların gerçek olmadığı anlaşılmaktadır.
Borçlar Kanunu'nun 487'nci maddesi hükmü gereği olarak "Kefil, borçlu ile beraber müteselsil kefil ve müşterek müteselsil borçlu sıfatı ile ya bu gibi diğer bir sıfatla borcun ifasını deruhte etmiş ise alacaklı asıl borçluya müracaat ve rehinleri nakde tahvil ettirmeden evvel kefil aleyhine takibat icra" edilebilir. Bir başka anlatımla müşterek müteselsil borçlu sıfatıyla borcun ödenmesini kefil olarak kabul eden kişi, alacaklı kendisi nezdinde bulunan teminatları nakde çevirmeden önce kefilden borcun ödenmesini talep edebilir.
Müteselsil kefaletin söz konusu olabilmesi için müteselsil kefaletin varlığı sözleşmede açıkça belirtilmeli ve kefil ve müşterek müteselsil borçlu olarak sözleşmeyi imzalamalıdır.
Birden fazla kimsenin birbirinden habersiz olarak aynı borca kefil olmaları durumunda bağımsız toplu kefaletin varlığından bahis edilir. Birden fazla kefil birbirinden bağımsız olarak aynı borç için kefil olmuşlarsa, her biri kefil olduğu tutarın bütünü için sorumlu olur.